..

..

BALIKÇI PRENS







BALIKÇI PRENS

Erdal AKDOGAN
















Copyright © 2017 Erdal AKDOGAN
Tüm yasal hakları saklıdır














BÖLÜMLER




Zamanın Birinde Bir Göğün Altında
Sevgi Duvarının Düşüşü
Taht Oyunları
Gerçeğin Sahiline Vuran Balık
Hakikatin Aydınlığı
Evrenin Dili




ZAMANIN BİRİNDE BİR GÖĞÜN ALTINDA


  Henüz yer bilinmez gök bilinmezdi, gecelerin ay ışığına teslim olduğu, ateşin bilindiği, demirin dövüldüğü, mermerin oyulduğu kadim zamanlardı.

  Başa gelen her felaket Tanrıların gazabını, gerçekleşen her dilek Tanrıların büyüklüğünü gösterirdi.

  Bir hikâyenin en yakın yerleşim yerine ulaşana dek efsane olduğu, sadece sözün geçtiği yazının henüz çokta bilinmediği bilenlerin ise herkese öğretmediği, gizli bir bilgiyi saklar gibi sakladığı, gizemi fazla çözülmüşü az bir dünyaydı ve telaştan yoksun mecburi sabırdan bol hayatlar zamanıydı.

  Kadının da erkek kadar etkin olduğu, hayvanların ve ağaçların bol olduğu, her daim işçilerin çoğunlukta efendilerin azınlıkta bulunduğu ama hâkimiyeti alanın hep azınlıktaki zenginlerin olduğu, efendiler zamanıydı.




  En yakın yerleşim yerine gidişin günlerce hatta haftalarca sürdüğü, o yolsuz, izsiz, sessiz, ıssız tepelerdeki koşan at sesleri ve at üstündeki elçilerin ellerindeki fermanlarla, hâkim topraklardaki beylere efendilerinin buyruklarını götürdüğü, soruların geç gittiği cevabın zor geldiği uzak zamanlardı.

  Zalimin zulmü adalet olur karşı çıkanın boynu vurulurdu ve zalime karşı savaşanında şanı yürürdü. Her yönetenin zalimleştiği, zulmünü kendi rüştünü ispat için şart koştuğu ve ondan beklendiği gibi zulmünü en acımasız biçimde uygulayıp ispat gösterdiği, zalim hükümdarlar zamanıydı.

  Yerleştikleri yerlerde değişik beylerin egemenliğine giren, bir o kavimden bir bu kavimden halk ilan edilen, zamanda bir yerde, toprağın üstünde göğün altında, kim olduğunu bilmeyen ve dünyayı bildiğinden ibaret sanan, ataları gibi olan, yediği içtiği




Giydiği değişse de talihi değişmeyen, asılan, kesilen, damı yakılıp yıkılan, talana uğrayan, yaşantıları toprağa ve hayvana dayanan, dar hayatların süregeldiği benzer yaşantılar zamanıydı.

  Gemilerin ahşap, deniz seferlerinin zor olduğu, savaşların kılıçla yapıldığı, sık sık hükümdarların yıkılıp toprakların hâkimiyetinin değiştiği, kimin hangi milletten olduğunun bilinmediği, düşle örülü gerçeklerden yoksun kadim günlerdi.

  Ve o günlerde, her şeyin aynı olduğu yeryüzünde, denizin ortasında, efsanelere konu olan, insanların yaşadığı büyük bir ada bulunurdu. Güneşi sıcak, çiçeği bol, insanı mutlu, zamanın donduğu zarafetin çok olduğu, benzeri olmayan farklı ihtişamı ile dillere destan ve iştah kabartan bir ada Krallığı; Vorvedus.


 Erdal Akdogan'dan muhteşem bir kitap "Balıkçı Prens"! Bir Prens ve yolunun kesiştiği bir balıkçının ilginç hikayesi. Kitaba; smashwords.com, Kobo.com ve Publitory.com'dan ulaşabilirsiniz.