..

..




UYANIŞIN EŞİĞİ

Düşüncenin üstüne çıkmak










  
                                             ERDAL AKDOĞAN





Copyright © 2017 Erdal Akdogan
















       İçindekiler



·       Anda var olan
·       Perde
·       İyi ve kötü
·       Herkesin egosu
·       Bilmek
·       Düşüncenin üstü







                                               Önsöz




Kısa ama şok edici bir mini kitap. Günlük hayatında ruhsal gelişimin için bir hap! Kısa, net, anlaşılır. Kelimelerde boğulmadan, kavramlarda kaybolmadan bir işaret fişeği. Tekrar tekrar okuyacağın bir rehber.



  

                                 
                  ANDA VAROLAN

Biz, bizim olduğunu sandığımız bir hayatı yaşıyoruz. Hayata bakışımızla hayatın bize akışı aynı değil. Bir gün kendi hayatınızda geriye bakmaya mecbur kalırsanız, ki kalacaksınız, Umduğunuza ve sandığınıza paralel, her şeyi dizayn eden başka ama her şeyden daha gerçek bir akışın var olduğunu anlayacaksınız.

-Bu da nedir?! dersiniz.

Temelde hayat o an başımıza gelenlerden başka bir şey değildir. Maalesef "an" da yaşamayı beceremediğimiz için bu derin darbeyi çoğu kez hiç fark edemiyoruz. Anda yaşamak kavramı spiritüel gerçeğin en zor anlaşılan gerçeğidir. Anda kalmak, anda yaşamak söylemi bizi oldukça zorlamakta ve akıl dışı kalmakta. Geçmiş ve gelecekle bizi çok fazla meşgul ediyor, Kendini bize bir cazibe merkezi şeklinde sunarak böylece dikkatimizi andan koparıyor. Gerçek varoluş her an üstü örtülü bir şekilde hayatımızın içinde bizi çevrelemiş bir biçimde akarken biz bunun farkında bile değiliz. Hipnotize olmuş bir biçimde tek boyutlu yaşıyoruz. Asıl akış ile aldatıcı akış o kadar iç içe geçmiş ki maalesef günlük yaşantılarımızda ki sığlıktan dolayı iki akış arasında ki derin farkları çoğu kez ayırt edemeyiz. Hayatımızda doğrudan etkisi olan akış dipteki derin ve sessiz olanıdır. Pembe düşlerimizin ve beklentilerimizin arkasında işleyen bu derin ve etkili akış başımıza düşüncelerimizden, beklentilerimizden ve özümüzden farklı şeyler getirendir.



                   
               
                     PERDE

Sebebini açıklayabilen kimse çıkmasa da yaşadığımız bu dünya negatif temellidir. Pozitif sandığımız her şey zamanla negatif bir hala dönüşecektir. Bu yaşam formunun işletim sisteminin yazılımı böyle çalışıyor. Keder ve üzüntü veren şeyler her daim geriden gelen ama er ya da geç hayat akışımızda önümüze geçen gerçeklerdir.

Bizi, sırlı ve saklı iyi bir şey izlerken başka bir şeyde bizi derin bir karanlığa çekmek için elinden geleni yapar. Biz bir bütünün parçasıyken bizi ayrılık illüzyonuyla kandırır. Gerçeğin üstünde ki bu "perde" fark edildiğini anladığı zaman kendini bize unutturmak için akıl almaz yollar bulur, öyle ya da böyle bizden sıyrılır. Kontrolümüzün dışında bizi içimizde veya dışımızda bir anda geçmiş ve gelecekle ilgili başka şeylere yönlendirir. Tarifini net yapamayız bu derinliğin, Nereden geldiğini, nasıl olduğunu bilemeyiz. Varlığı kesin ama ispatı zordur. İspat edebileceğimiz şeyler hayat akışımızda yüzleştiğimiz gerçeklerdir. Başımıza olmadık fena işler geldiği zaman "Neydim ne oldum" dediğinizde maçı kazanan odur, bilirsiniz. Haksızlığa uğradığınızı veya bahtsız olduğunuzu ya da ağladığınızı yakaladığınızda, yine onu bilirsiniz. İspatı için bir materyal olarak çıkmaz karşımıza. Tek ispat yolunu yine o bize sunar. Hayatımızda başımıza çok şey gelmiştir ve umduğumuz pembe hayat yüzümüze bir tokat gibi inmiştir. Gerçekler acıdır ve o bize acı acı gülmektedir.


.
.
.
.


Kitabın devamını yazarın emeğine saygı olarak Smashwords.comkobo.com ve Publitory.com'dan satın alabilirsiniz.

yada TIKLAYIN

iletişim: almanyamerkez@gmail.com